Kastamonu ilinde, tam 37 yıldır adaletin elinden kaçan bir firari hükümlünün yakalanması, tüm ülke genelinde büyük bir şaşkınlık yarattı. 1986 yılında işlediği suç sonrası hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs, yıllar boyunca çeşitli kimlik değişiklikleriyle kaçmayı başardı. Ancak güvenlik güçlerinin titiz çalışmaları sonucunda, bu uzun süreli takibin sonunda firari hükümlü, nihayet adalete teslim edildi.
Olay, 1986 yılında Kastamonu’da meydana gelen ciddi bir suçla başladı. Haince gerçekleştirilen bu olay sonrası, firari hükümlü, uzun yıllar boyunca izini kaybettirmeyi başardı. Ailesiyle olan bağlarını koparan ve farklı şehirlerde yaşamaya devam eden bu kişi, zaman zaman farklı kimliklerle iş bulkup ayakta kalmaya çalıştı. 37 yıl boyunca, bu şahsın peşinde adeta bir dedektif gibi iz süren güvenlik güçleri, zaman zaman kayıplara karışmış bilgiler almış, fakat yine de her defasında olayı çözümlemedeki azimlerini kaybetmemişlerdi.
Güvenlik makamları, firari hükümlünün uzun yıllar içinde birçok yerde yaşadığına dair ipuçları yakalamış, ancak bu ipuçları her seferinde yetersiz kalmıştı. 2010 yılında yapılan bir operasyonla, firari hükümlünün izine bir miktar daha yaklaşan güvenlik güçleri, o tarihten sonra sürekli olarak bu kişi hakkında bilgi toplama çalışmalarını sürdürdü. Sonunda insanların bilgileri doğrultusunda, Kastamonu’daki bir adrese ulaştılar ve 37 yıl süren firar sona erdi.
Kastamonu Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, çok yönlü bir çalışma yürüterek, firarinin kaydını ve geçmişini detaylı bir şekilde inceledi. Tüm bu çalışmalar, yerel halkın da yardımlarıyla desteklendi. Birçok vatandaş, kişiyi tanıdığını belirttiği noktaları polise iletti. Sonunda, firari hükümlünün saklandığı yer fikri, yerel bir muhtardan alınan bilgiler doğrultusunda netleşti. Ekip, bölgedeki tüm sokağı ve çevreyi izleyerek, şüphelinin hareketlerini dikkatle takip etti.
Bir süre sonra, firarinin evde olduğu anlaşıldı ve emniyet güçleri operasyon için hazırlıkları başlattı. Gözaltı operasyonu son derece dikkatli bir şekilde gerçekleştirildi ve olay sırasında herhangi bir beşeri hasar yaşanmadı. Firari hükümlü, yakalanmasının ardından yapılan sorguda tüm suçlamaları kabul etti ve yıllardır süren kaçışının ardından sonunda adaletle yüzleşme vakti geldiğini belirtti.
Kastamonu halkı, bu olayla hem adaletin yerini bulduğunu hem de güvenlik güçlerinin çalışmasının ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Uzun süredir beklenen bu yakalamanın ardından Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve insan hakları dernekleri, firari hükümlünün durumu hakkında daha fazla bilgi almak amacıyla yetkililere başvuruda bulunma kararı aldı. Bunun yanı sıra, tutuklandıktan sonra firarinin cezaevine gönderilmesi için gereken işlemler de hızla başlatıldı. Adalet, 37 yıl sonra bile olsa yerini bulmuş oldu.
Bu olay, adalet sisteminin ne kadar kararlı olduğunu bir kez daha gözler önüne sererken, güvenlik güçlerinin yılmadan süren takibi sayesinde, bir mağdurun daha hesabını vereceği günü beklediği düşüncesi pek çok kişinin ruhuna su serpmiş durumda. Kastamonu'daki bu olay, tüm Türkiye'de güvenlik güçlerinin çalışmaları ve adaletin sağlanmasının ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlatmış oldu.
Ayrıca, böylesine uzun süreli aramalarda alınan dersler ve yaşanan tecrübeler, güvenlik güçlerinin gelecekte benzer durumlarla nasıl başa çıkabileceklerine dair önemli bilgiler sunmaktadır. Bu tür olayların önlenmesi ve tekrar yaşanmaması için, toplumun bilinçlendirilmesi, ihbar mekanizmalarının güçlendirilmesi ve işbirliğinin teşvik edilmesi gerekiyor. Adalet herkese lazım, herkesin hakkının korunması ise ülkenin geleceği için son derece değerlidir.
Büyük bir azimle yürütülen çalışmalar sonucunda sonunda adaletin tecelli etmesi, yalnızca Kastamonu halkı değil, tüm ülke için sevindirici bir gelişme oldu. Geçmişi geride bırakmanın ve yaşamın yeni bir sayfasını açmanın vakti geldi. Bu süreçte yaşananlar, ilerleyen zamanlarda benzer suçlarla mücadelenin nasıl olacağına dair önemli dersler çıkartacaktır.