İstanbul, 2023 yılının Ekim ayında beklenmedik bir hava olayıyla sarsıldı. Şehrin birçok noktasını etkisi altına alan yoğun sis, özellikle Sabiha Gökçen Havalimanı'nda büyük aksamalara neden oldu. Görüş mesafesinin dramatik şekilde düşmesi, çok sayıda uçuşun iptal edilmesine veya rötar yapmasına yol açtı. Hava durumu uzmanları, bu tür olayların mevsim geçişlerinde daha sık gözlemlendiğini belirtiyor. Peki, bu yoğun sis gerçekten de alıştığımız İstanbul manzarasını nasıl etkiledi?
Yoğun sis koşulları, Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki hava trafiğini doğrudan etkiledi. Yolcular, normalde planladıkları uçuş saatlerinde havaalanında beklemek zorunda kaldılar. Alınan bilgilere göre, sabah saatlerinde başlayan sis, geç saatlere kadar devam etti ve havalimanındaki uçuşların yüzlercesinin iptalini zorunlu kıldı. Yolcular, iptal olan seferler nedeniyle büyük bir mağduriyet yaşadılar.
İlk olarak, hava trafik kontrolörleri, güvenlik nedeniyle görüş mesafesi yeterli olmayınca uçakların iniş ve kalkışlarına izin vermedi. Bu durum, uçakların farklı havalimanlarına yönlendirilmesine yol açarak, İstanbul’un başka bölgelerindeki havaalanlarının da etkilenmesine neden oldu. Uçuşların iptali üzerine, havayolu şirketleri kendi sosyal medya hesapları üzerinden yolcularını bilgilendirmeye çalışırken, bunun yanı sıra yolcuların havalimanında uzun kuyruklar oluşturması da dikkat çekti. Birçok yolcu, Sabiha Gökçen Havalimanı'nın sosyal medya hesaplarından güncellemeleri takip etmeye çalıştı.
Hava durumu tahminleri ve sis olaylarıyla ilgili yapılan araştırmalar, bu tür olayların günümüz teknolojisiyle daha iyi öngörülebileceğini gösteriyor. Örneğin, yeni nesil hava tahmin sistemleri, yoğun sis gibi belirli hava olaylarını çok daha hassas bir şekilde tahmin edebiliyor. Bu sayede, havayolu şirketleri ve havaalanları daha hazırlıklı olabilir ve yolculara zamanında alternatif çözümler sunabilir.
Uzmanlar, hava durumu tahmin sistemlerinin geliştirilmesinin yanı sıra, eğitimli hava trafik kontrolörlerinin de bu durumlarla başa çıkmak için gereksinimlerine vurgu yapıyorlar. Bahsedilen gelişmeler, uzun vadede yoğun sis gibi zor hava koşullarında havacılığın daha etkin bir şekilde yönetilmesine zemin hazırlayabilir, böylece yolcuların mağduriyeti en aza indirilebilir.
Sonuç olarak, İstanbul’da yoğun sis nedeniyle yaşanan uçuş iptalleri, hem yolcuları hem de hava yolu şirketlerini etkileyen önemli bir durumu gözler önüne serdi. Hava durumu koşullarının nasıl yönetileceği konusunda daha fazla araştırma yapılması ve gelişmiş teknolojilerin alarm sistemlerine entegre edilmesi gerektiği gün gibi ortada. Böylece İstanbul’un karmaşık hava trafiği, benzeri olaylarla daha az karşılaşarak, hem yolcuların hem de havacılık sektörü çalışanlarının hayatını kolaylaştırabilir.
Yolcular, uçuş durumları hakkında sürekli güncellenen bilgiler almak için havayolu şirketlerinin sitelerini veya sosyal medya hesaplarını takip etmeye devam etmelidir. Uçuşa çıkmadan önce hava durumu raporlarını kontrol etmek ve alternatif ulaşım yollarını araştırmak, yoğun sis gibi doğal olayların olumsuz etkilerini en aza indirmek için önemli bir adım olacaktır.