Marmara Denizi, son yıllarda meydana gelen mucizevi deniz canlılarının yanı sıra, ne yazık ki çevresel sorunlarla da gündeme gelmektedir. Bu sorunların başında ise müsilaj, diğer bir deyişle "deniz salyası" gelmektedir. Müsilaj, planktonların aşırı çoğalması sonucu oluşan jel benzeri madde, deniz ekosisteminde ciddi zararlara yol açmaktadır. Özellikle balıkçılık sektörü açısından da ciddi sonuçlar doğuran müsilaj sorunu, tüm deniz canlılarının yaşam alanlarını tehdit etmekte ve dolayısıyla insan sağlığını da riske atmaktadır. Marmara Denizi'ndeki müsilajın balık etine etkileri ise tartışılmaya değer bir konudur.
Müsilaj, denizlerde ve göllerde bulunan birçok küçük organizmanın aşırı çoğalması sonucunda ortaya çıkan yapışkan, jel benzeri bir madde olarak tanımlanabilir. Bu durum, çoğunlukla su sıcaklığının artması, besin maddelerinin fazla olması ve kıyı yapılarındaki insan etkileri gibi faktörlerle tetiklenmektedir. Müsilaj, yüzeyde gözle görülür bir tabaka oluşturarak suyun oksijen seviyesini düşürür ve su altındaki yaşamı tehdit eder. Bu durum, özellikle balıkların sağlığı ve beslenme alışkanlıkları üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Eğer müsilaj miktarı çok fazla olursa, bu durum balıkların hareket alanını kısıtlayabilir, yiyecek bulmalarını zorlaştırabilir ve sonucunda balıkların sağlığı bozulabilir.
Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj sorunu, balıkların yaşam alanlarını daraltmakla kalmayıp, aynı zamanda balıkların et kalitesini de etkileyebilmektedir. Müsilaj, suya yayılarak balıkların solungaçlarına yapışabilir ve bu durum balıkların sağlıklı bir şekilde nefes almasını engelleyebilir. Ayrıca, müsilajın biriktirdiği mikroplastik ve diğer zararlı maddeler, balıkların etlerine geçiş yapabilir. Bu durum, balık tüketimi ile insan sağlığını direkt olarak etkilemektedir. Özellikle denizden elde edilen balıkların tüketimi artarken, müsilajın neden olduğu kirliliğin potansiyel zararları da göz önünde bulundurulmalıdır.
Müsilaj sorununun artması, balıkçılık sektörünü de olumsuz yönde etkilemektedir. Balıkçılar, müsilaj nedeniyle birçok avlanan türde azalma yaşamakta ve bu durum ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Bu süreçte, deniz ürünleri piyasasının geleceği hakkında soru işaretleri oluşmaktadır. Özellikle Marmara Denizi’nde balık sasını etkileyecek şekilde müsilaj faktörünün daha fazla öne çıkması, taze balık pazarlarının, restoranların mala tedarik süreçlerini zorlaştırmaktadır.
Sonuç olarak, Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj sorunu, yalnızca ekosistem açısından değil, insan sağlığı ve ekonomik yaşam açısından da oldukça dikkat çeken bir konu olmuştur. Balıkçılık sektörü, müsilaj nedeniyle ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalırken, balık etinin kalitesi de bu durumdan etkilenmektedir. Bu nedenle, müsilajın önlenmesi için gerekli tedbirlerin acilen alınması ve denizlerimizin temizlenmesi adına herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Marmara Denizi, sadece bizim değil, gelecek nesillerin de sağlıklı yaşam alanı olabilmelidir.