Trafik güvenliği, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de büyük bir hassasiyet gerektiren bir konudur. Bu bağlamda, sürücülerin dikkatli ve kurallara uygun bir şekilde araç kullanmaları beklenirken, bazı bireylerin bu kuralları ihlal ederek tehlikeli davranışlarda bulunmaları, hem kendi hayatlarını hem de diğer sürücülerin güvenliğini tehdit etmektedir. İşte tam da bu nedenlerle, Türkiye'de yapılan bir düzenleme ile trafikte drift yapan sürücülere ağır para cezası uygulanması gündeme geldi; son örnek ise 46 bin lira ceza olarak dikkat çekti.
Drift, genellikle motor sporlarında kullanılan bir tekniktir ve araçların kayma hareketleri yaparak kontrol edilmesi anlamına gelir. Ancak trafikte bu tür davranışlar, tehlikeli ve yasadışı olarak değerlendirilmektedir. Drift sırasında araçların hızlarının aniden arttığı ve belirli yollar boyunca kayma hareketinin yapıldığı düşünülürse, bu durum bir kaza riskini de beraberinde getirmektedir. Trafikteki diğer sürücüler, yayalar ve aynı zamanda drift yapan sürücünün kendisi büyük tehdit altındadır. Özellikle yoğun şehir içi trafiğinde drift yapmak, yerel yönetimlerin ve trafik otoritelerinin sıkı tedbirler almasına neden oldu.
Türkiye'de, 2023 yılında yapılan yeni düzenlemelere göre, maddi hasar verecek veya can güvenliğini tehdit edecek sürücü davranışları için uygulanan ceza miktarları artırıldı. Özellikle drift gibi tehlikeli manevralar, hem halk sağlığını hem de trafik güvenliğini olumsuz etkilediği için ağır yaptırımlara tabi tutulmaya başlandı. Bu kapsamda, belirli yollar üzerinde drift yaparken yakalanan bir sürücüye 46 bin lira ceza kesildiği yönündeki haberler ise, ceza miktarının ne denli yüksek olduğunu gösteriyor. Cezaların sadece maddi boyutla kalmayıp, aynı zamanda sürücülerin ehliyetlerinin askıya alınması gibi ciddi sonuçları da olabilmektedir.
Bu tür trafik cezalarının artmasının arkasındaki temel neden, toplumda trafik güvenliği konusunda farkındalığın artırılması içindir. Kesilen cezalar, sürücüleri ve potansiyel diğer mağdurları düşünmeye sevk ederek, trafik kurallarına uyma bilincinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Tüm bu sebeplerle birlikte, drift gibi yasadışı sürüş stillerinin önlenmesi, bir öncelik olarak toplum tarafından benimsenmelidir.
Öte yandan, bu cezaların dışında, drift başta olmak üzere diğer tehlikeli sürüş şekilleriyle ilgili denetimlerin artması, devriye gezen araç sayısının artırılması ve sürücü eğitimlerinin daha etkin bir biçimde uygulanması gibi önleyici tedbirler de büyük önem taşımaktadır. Özellikle genç sürücülerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve doğru sürüş teknikleri hakkında eğitilmesi, trafik kazalarının azalmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Drift gibi yasadışı sürüş tarzlarını tercih eden sürücülerin, bunun aslında bir yaşam tarzı değil, bir önceki nesil tarafından yanlış teşvik edilen ve bir türlü engellenemeyen bir kötü alışkanlık olduğunu anlaması gerekmektedir.
Nihayetinde, drift yapmanın ne kadar heyecan verici görünebileceği gerçeği yadsınamaz, ancak buna rağmen, bunu trafikte yapmak, son derece tehlikeli bir eylem olarak değerlendirilmelidir. Hem maddi hem de manevi kayıpları göz önüne alındığında, sürücülerin bu tür davranışlardan uzak durmaları ve trafik güvenliğine saygı göstermeleri kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir.
Sonuç olarak, Türkiye'de geçtiğimiz günlerde trafik kurallarını ihlal ederek drift yapan bir sürücüye kesilen 46 bin lira ceza, bu yanlış davranışa karşı duyulan tepkilerin somut bir örneği olarak ön plana çıkmaktadır. Sürücüler, yasaların gerektirdiği sorumlulukları yerine getirerek hem kendi hayatlarını hem de diğerlerinin güvenliğini sağlamalıdır. Bu cezanın önümüzdeki günlerde benzer durumlar için bir ders olacağı umulmaktadır.